Ülkü Gök
Diyetisyen

Dünya Sağlık Örgütü’nün artık bir pandemi olarak kabul ettiği koronovirüs hastalığı (Covid-19) ülkemizde de önemli bir halk sağlığı tehdidi oluşturmaktadır. Koronavirüse karşı vücudumuzu tek başına koruyacak, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek veya tedavi edebilecek mucize besinlerin veya takviye edici gıdaların
olmadığını unutmamalıyız. Sağlıklı ve dengeli beslenerek, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile beraber bağışıklık sistemimizi güçlendireceğimizi unutmamalıyız.

Bu dönemde yaşadığımız stres, kaygı durumu beslenme sistemimizde daha çok karbonhidratlara yönelmemize sebep oluyor olabilir. Fakat hem bağışıklık sistemimizi güçlendirmek hem de içinde bulunduğumuz stresli durumla başa çıkabilmek için vitamin, mineral ve antioksidanlarca zengin sebze ve meyvelerden bol bol tüketmemiz gerekmektedir. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmede bize en yardımcı olacak grup sebzelerdir. Mevsimine uygun sebzeler ve meyvelerin tercih edilmesi besinlerin vitamin ve mineral içeriklerinden daha yüksek düzeyde faydalanmamızı sağlar.

Bunun yanı sıra özellikle narenciye grubu meyveler bağışıklık sistemini destekleyici C vitamini yönünden zengin olduğu için bu meyvelerin tüketimine ağırlık verilmelidir. Yüksek proteinli gıdalardan (kuru baklagiller, et, yumurta, balık, tavuk, yağlı tohumlar, vb.) ve süt ürünlerinden (süt, yoğurt, ayran, peynir vb.) gelmesi önerilmektedir. Yalnız proteinlerde işlenmiş ürünlerin ve kızartma yönteminin tercih edilmemesi de önem taşımaktadır. Enerjimizin kaynağı karbonhidratlara gelince en önemli ayrıntı beslenirken kompleks karbonhidratları seçmemiz gerekiyor.

Virüslerin ve mikropların ana besin kaynağı olan şeker ve şeker içeren yiyeceklerden uzak durmamız gerekiyor. Zeytin yağ, ölçülü miktarda tere yağ, yağlı tohumlar da (fındık ,badem, ceviz, yer fıstığı vb) besin seçimlerimiz içinde olmalı. Baharatları da atlamamak gerekir özellikle bağışıklıkta söz sahibi olan zencefil, zerdeçal, karabiber gibi yalnız tuzu baharat yerine koymamak gerekir. Vücudumuzu yormamak için aşırı tuz alımına dikkat etmeliyiz.

En önemlisi su tüketimimize daha önem göstermeliyiz. Hem vücudumuzu temizlemek hem de mukozalarımızın nemli kalmasını sağlamak bu dönemde çok önemli. Sıvı tüketiminde suya ek olarak metabolizmamızı canlı tutmamız için bitki çaylarını(yeşilçay, rezene çayı gibi) tüketmemizde de fayda var.

Son olarak; yeterli vitamin ve mineral tüketimini yiyeceklerle sağlanması esas tercih edilecek yol olsa da; yeterli beslenemeyen kişilerin günlük vitamin ve mineral takviyesi almaları da bu özel geçici dönemde bir alternatif olarak önerilebilir. Hareketi arttırmanın önemini de atlamayalım. En azından evde yapacağımız ufak tefek
hareketlerin endorfin hormonunu arttırdığını ve stresi azalttığını unutmayalım. HER ZAMAN YANINIZDAYIM SAĞLIKLA KALIN